Congress City
Hem tarihi hem de doğal varlıkları bakımından bizlere zengin bir hazine sunuyor Niğde. Niğde merkezde bulunan büyük tarihi mimari değerlerin yanı sıra kırsal alanda ve ilçelerde bulunan güzellikler de göze çarpıyor. Gerek Hititlerden, gerek Roma ve Bizans’tan, sonrasında da Türklerin Anadolu’ya girişiyle birlikte Selçuklu, Eretna ve Osmanlı’dan birçok eserin günümüze kadar ulaşmış olması bu kenti önemli kılıyor.
Bu tarihi zenginliğin yanında volkanik göl ve dağ oluşumları ile birlikte ziyaretçilerine keyifli vakitler sunan Niğde’de gezilecek yerleri gelin beraber keşfedelim.
1. Niğde Kalesi
Eski Niğde şehrinin bulunduğu lokasyonda yer alan Niğde Kalesi’nin birçok yeri yıkılmış olsa da yapının bedestenlerinin bir bölümü kimi evlerin duvarı haline gelmiş. Niğde şehir merkezinde bulunan kalenin yapım tarihi hakkında net bir bilgiye ulaşılamıyor fakat bazı kaynaklara göre ilk olarak milattan önce 8. yüzyılda inşa edilmiş olduğuna dair bilgiler mevcut. Niğde topraklarında Osmanlı Devleti hakimken 1740 yılında bu kale onarılıyor. Niğde Kalesi’nin eski burçlarından birinin üzerine de bir saat kulesi yapılmış. Kaleyle birlikte görenleri eski zamanlara götüren ve Niğde’nin güzel sembollerinden biri olan saat kulesi de listemizde bahsedeceğimiz üzere ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Ziyaret Saatleri
Niğde Kalesi’ni her gün 08.00-18.00 arasında ziyaret edebilirsiniz.
2. Rahmaniye Camii
Rahmaniye Camii, 1747 yılında Abdurrahman Paşa’nın emriyle inşa edilmiş. Niğde Kalesi’nin yakınlarında bulunan camii, sade ve bir o kadar da göze görkem görünen mimarisini, tek minareli haliyle de ortaya koyar nitelikte. Bulunduğu konum itibariyle de gayet dingin ve sakin bir alanda bulunuyor ve ziyaretçilerine hem Niğde’deki Osmanlı tarihinden günümüze bir yansımayı hem de inanç turizmi bakımından çeşitlilik sağlıyor.
3. Gümüşler Manastırı
Gümüşler Manastırı, Niğde’nin Gümüşler Kasabası’nın yakınlarında bulunuyor. Kapadokya bölgesindeki antik dönem mimarisinin doğal kayaç yapılar üzerindeki oyma şeklindeki yapım yöntemlerinin günümüze kadar ulaşmış güzel bir örneği olan Gümüşler Manastırı’nın bahsi geçen bölgede günümüze kadar ulaşmış en büyük manastırlardan biri olduğu söyleniyor. Şerit şeklinde duvar resimleri bulunan manastırda, resim ustalarının en az üç kişi olmuş olabileceği düşünülüyor. Bu duvar resimleri, aynı zamanda Hristiyan inancının birçok önemli kişi ve sembolünü de içerisinde barındırıyor.
Giriş Ücreti
- Kişi başı 60 ₺
Ziyaret Saatleri
Gümüşler Manastırı’nı her gün 08.30-19.00 arasında ziyaret edebilirsiniz.
4. Niğde Müzesi
Niğde Müzesi, şehir merkezinde bulunuyor. Müzenin içerisindeki altı farklı teşhir salonunda, bölgede gerçekleştirilmiş olan kazılardan çıkarılan ve tarihi değer taşıyan eserler sergileniyor. Salonlar kronolojik olarak sıralanmış şekilde ziyaretçilerini bekliyor. Birinci salonda Köşk Höyük ve Tepecik Höyüğü gibi Neolitik ve Kalkolitik çağların temsili olarak günümüze ulaşmış bölgelerden çıkarılmış bulgular sergilenirken, salonlarda ilerledikçe giderek daha da günümüze yakınlaşan, kronolojik bir zaman çizelgesi yer alıyor. Eğer siz de Niğde ilinin ve çevresindeki bölgenin antik çağlardan günümüze kadar gelmiş olan tarihi miraslarını merak ediyorsanız, Niğde Müzesi’ni gezmenizi tavsiye ederiz.
Giriş Ücreti
- 60 ₺
- Müze Kart geçerli.
Ziyaret Saatleri
Niğde Müzesi’ni her gün 08.00-17.00 arasında ziyaret edebilirsiniz.
5. Alaeddin Camii
Anadolu Selçuklu Devleti’nin Niğde ilinde bıraktığı değerli bir miras olarak ziyaretçilerini karşılayan Alaeddin Camii, 1223 yılında dönemin Niğde sancak beyi olan Ziynettin Beşare tarafından yaptırılmış. Selçukluların mimari anlayışının çok güzel bir şekilde görselliğe dökülmüş olduğu bu yapının iki mimarı olduğu biliniyor. Kitabesinde verilen bilgiye göre de bu isimler Üstad Sıddık ve erkek kardeşi olan Gazi imiş. Ayrıca camiinin bir de ilginç yönü bulunuyor. Doğu tarafındaki kapıda, yaz aylarında vuran güneşin altında saat 09.30-11.00 sularında Taçlı Kadın Başı olarak adlandırılan bir gölge ortaya çıkıyor. Kimi iddialara göre de bu siluetin ustalardan birinin aşık olduğu dönemin Niğde sancak beyinin kızına ait olduğu düşünülüyor.
6. Dörtayak Türbesi
Kare şeklinde olan ve Niğde şehir merkezinde bulunan Dörtayak Türbesi’nin yanında bir camii ve bir de çeşme bulunuyor. Çeşitli iddialara göre üçünün de aynı elden çıkma yapılar olduğu düşünülüyor. Çeşme, üzerinde yazan bilgilere göre, Ebu Bekir Ağa’nın yaptırdığı bir yapı. Bu da doğal olarak camiyi ve türbeyi de Ebu Bekir Ağa’nın yaptırdığı noktasına götürüyor bizleri. Sade hatları ve mükemmel kondisyondaki kubbesiyle beraber Niğde’deki inanç turizmine büyük bir katkı sağlayan Dörtayak Türbesi’nin adı, dört destek noktasına sahip olan yapısından geliyor.
7. Sungur Bey Camii
Niğde valisi Sungur Bey tarafından yaptırılmış olan caminin 1335 yılında inşaatının tamamlandığı biliniyor fakat inşa başlangıç tarihi hakkında bir bilgi bulunmuyor. Niğde Kalesi’nin güneybatısında kalan Sungur Bey Camii, bir dönem, yani 18. yüzyılda, barut mahzeni olarak kullanılırken, mahallede çıkan talihsiz bir yangının sonucunda yanmış, bunun yanında örtü sistemiyle birlikte minareleri de tamamen yıkılmış. Bu yıkımın ardından Yaklaşık olarak 1948 yılında onarım gören caminin doğu taç kapısında bulunan minarelerden biri de yeniden inşa edilmiş. Döneminin mimari estetiğini ziyaretçilerine güzel bir şekilde sunan Sungur Bey Camii, Niğde’ye gelip bu destinasyona uğrayanlara güzel bir sürpriz oluyor diyebiliriz. Tarihi ve dini açılardan mühim bir yere sahip olmakla beraber, mimari konularda ilgisi bulunanları da kendisine çekmeyi başarıyor.
8. Karagöl
Niğde’nin Ulukışla içerisinde bulunan Bolkar Dağları’nda konumlanmış olan Karagöl, karşımıza bir buzul sirk gölü olarak çıkıyor. Göl, denizden 2,5 kilometreden fazla, yani 2650 metre daha bulunuyor. Olağanüstü manzaralara ev sahipliği yapan Karagöl’de literatüre endemik türler olarak geçen birçok çiçek türünü de gözlemleyebilmek mümkün. Eğer Niğde’nin yükseklerdeki güzelliklerinden biri olan Karagöl’ü ve aynı zamanda beraber harika bir görüntü ortaya çıkartan Bolkar Dağları’nı görmek istiyorsanız gitmenizi kesinlikle tavsiye ederiz.
9. Ak Medrese
1410 yılında inşaatının tamamlandığı ve Karamanoğulları himayesi altındaki Niğde’de inşa edildiği bilinen Ak Medrese’nin adı, inşasında kullanılmış olan taşların renginden gelmiş. İki katı olan medresenin yapısının dörtgen biçiminde olduğu gözlemlenebiliyor. Olağanüstü güzellikte kapı ve taç tasarımı bulunan Ak Medrese’nin ek olarak müzesi de bulunuyor. Tarihe tanıklık etmek ve bu estetik seviyesi yüksek yapıyı görmek isteyen herkesin ziyaret etmesi gerekir.
Giriş Ücreti
- Ücretsiz
10. Roma Havuzu
Roma Havuzu, adından da anlaşılabileceği üzere Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş. İnşa tarihi olan 2. yüzyıl, yaklaşık olarak Trojan ve Hadrian adlı imparatorların dönemine denk geliyor. Zaman içerisinde çeşitli onarımlara uğramış olan yapının altında kaynayan su, havuzun aktif olarak kullanıldığı dönemde su kemerleriyle birlikte Tyana Kenti’ne ulaştırılmış. Bor ilçesindeki Bahçeli Kasabası’nda bulunan ve günümüzde yerli ve yabancı turistlerin ziyaret etme konusunda Niğde’de öncelik verdiği yerlerden biri olan Roma Havuzu, gerçekten de antik tarihin Niğde’deki izlerini güzel yansıtıyor.
11. Tyana Su Kemerleri
Niğde’nin Bor ilçesinde bulunan Tyana Su Kemerleri’nin, eski orijinal yapısının sadece belirli bir kısmı günümüze ulaşabilmiş. Bulunduğu bölge olan Kemerhisar Kasabası’nda gerçekleştirilmiş olan arkeolojik kazılar ve çeşitli çalışmaların neticesi olarak ortaya çıkartılmış olan buluntular, yazımızda da bahsettiğimiz Niğde Müzesi’nde sergileniyor. Yine yazımızda bahsettiğimiz Roma Havuzu’yla olan bağlantısı da Roma İmparatorluğu dönemine kadar giden Tyana Su Kemerleri’nin bulunduğu bölgenin tarihi, Roma’dan da eskiye gidip Hititler’in geç döneminde Tuwanuwa adıyla bir başkent olarak da nitelendirilmiş. Eğer bu harika Roma şaheserini görmek isterseniz, Tyana Su Kemerleri’ni ziyaret etmenin çok güzel bir tecrübe olacağına inanıyoruz.
12. Narlıgöl
Narköy ilçesinde bulunan Narlıgöl, volkanik bir krater gölü olarak karşımıza çıkıyor. Alandaki volkanik etkilerle birlikte fay hatları boyunca yeryüzüne sıcak su kütlelerinin çıktığı da gözlemlenebiliyor. Niğde’de doğa keşifleri yapmak ve gölün kenarındaki harika manzaralara tanıklık etmek için çok güzel bir destinasyon olan Narlıgöl, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Niğde’deki diğer göl oluşumları gibi, Narlıgöl’ün kıyısında da sevdiklerinizle birlikte güzel bir vakit geçirebilirsiniz. Özellikle doğayla iç içe etkinlikler gerçekleştirmek için uygun bir yer diyebiliriz.
13. Andaval Kilisesi
Niğde merkezine bağlı bir belde olan Aktaş’ta bulunan Andaval Kilisesi, biçim olarak bazilika şeklinde nitelendiriliyor. Bazı kaynakların belirttiği üzere Bizans döneminden kalmış olan kilisenin eski adının da yine Bizans döneminde bulunduğu yerin yerleşim adı olan Andavilis, Addaualis ve Ambavalis şeklinde olabileceği de düşünülüyor. Zamanında hem ibadethane, hem de bir kervansaray gibi o dönemdeki Konstantinopolis ve Kilikya arasındaki bir istasyon şeklinde görev gördüğü söyleniyor. Kilise, bölgenin kayalık formasyonlarına da uygun şekilde tüf oluşumu olan taşlardan inşa edilmiş. Günümüze restorasyon ve düzenlemelerle birlikte sağlam bir şekilde ulaşabilmiş olan kilise, Niğde’deki tarih sahnesinin mimari bir kanıtı olarak önümüze çıkıyor.
Yazar Notu: Eğer döneminin fresk çalışmalarına ilgiliyseniz, 9. yüzyılda yapılmış olan fresklerinin görece sağlam kalmış olduğunu belirtmek isteriz.
14. Niğde Saat Kulesi
Alaeddin Tepesi’nde bulunan iç kalenin güneybatı köşesindeki burcun yarısı yıkılmış, içindeki boşluk doldurulmuş ve böylelikle bu oluşturulan yapının üzerine de saat kulesi inşa edilmiş. Yaklaşık olarak 1901-1902 yıllarında inşa edildiği düşünülen saatin yüksekliği 41 metre. Osmanlı padişahı II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılında inşa edildiği söylenir. Niğde şehrindeki heybetli yapılardan biri olarak karşımıza çıkan Saat Kulesi, birçok çevrede şehrin sembolü olarak da kabul edilir.
15. Zindan Vadisi
Niğde’nin Altunhisar ilçesinde bulunan Zindan Vadisi, şehir içerisindeki en doğal alanlardan biri diyebiliriz. Altunhisar’a yaklaşık olarak 13 kilometre uzaklıktaki alanın rakımı 1930 olarak karşımıza çıkıyor. Yerel halkın bölgede güneşin etkisin erken kaybetmesi ve çoğunlukla karanlıkta kalan bir bölge olması sebebiyle adını Zindan Vadisi olarak koymuş olması, duyanları da pek şaşırtmıyor. Mesire alanındaki çeşitli sosyal aktivitelerin gerçekleştirilebileceği kamelyalar, seyir terası, mangal kısımları ve çocuk oyun parkları, Zindan Vadisi’ni sosyal anlamda da ziyaretçilerinin güzel bir vakit geçirmesini sağlıyor.
Yazar Notu: Zindan Vadisi eğer trekking ve doğa yürüyüşü gibi aktiviteleri seviyorsanız kesinlikle Niğde’de gidilebilecek en iyi destinasyonlardan birisi.
16. Göllüdağ
Niğde’nin Gölcük ilçesindeki Göllüdağ, şehir merkezine yaklaşık olarak 60 kilometre uzaklıkta. Bazı keşiflerin sonucunda, dağın üzerinde milattan önce 8. yüzyıla uzanan bazı Hitit yerleşim kalıntılarına rastlanmış. Bu kalıntılar da günümüzde Niğde Müzesi’nde sergilenen çok hoş parçalardan oluşuyor. Bunlara ek olarak Göllüdağ’da doğa yürüyüşleri, piknik ve benzer sosyal aktiviteler gerçekleştirebilmeniz de mümkün. Niğde’deki diğer pastoral destinasyonların da güzel bir alternatifi olarak değerlendirilen Göllüdağ, hem yerli hem de diğer il ve ülkelerden gelen ziyaretçilerin tercih ettiği alanlardan biri.
17. Çiniligöl
Niğde’nin Ulukışla ilçesinde bulunan Bolkar Dağları’ndaki bir başka buzul gölü olan ve aynı zamanda Karagöl’e de komşuluk yapan Çiniligöl, bu bölgede bulunan göllerin en büyüğü olma özelliğini taşıyor. Çiniligöl, yaklaşık olarak 25000 m2’lik bir yüz ölçümüne sahip. Bölgedeki birçok endemik bitki ve hayvan türlerinden bir de dünya çapında sadece Toros Dağları’nda görülebilen Toros Kurbağası’nı da burada gözlemleyebilmemiz mümkün.
18. Sarı Saltuk Türbesi
Hacı Bektaş-ı Veli ile aynı dönemde yaşamış olan Sarı Saltuk’un naaşı yine kendi adının verilmiş olduğu Sarı Saltuk Türbesi’nde yer alıyor. Edinilen bilgilere göre, inşasının 13. yüzyılda gerçekleştirilmiş olduğunu anlıyoruz. Tarihi bağlamda çok önemli bir şahsiyet olarak karşımıza çıkan Sarı Saltuk hakkında Fuat Köprülü gibi alanında uzman isimler tarafından bahsedildiğini, aynı zamanda hikayesini anlatan Saltukname adlı eserin de bulunduğunu belirtmemiz gerek.
19. Esenbey Türbesi
Şimdi de tarihte Niğde’de hüküm sürmüş başka bir oluşumdan, yani Eretna Beyliği’nden bahsedeceğiz çünkü bu yapı Eretna Beyliği’nin Niğde’ye miraslarından biri. Dönemin Eretna Beyi olan Gıyaseddin Mehmet Bey’in oğlu olan II. Eretna’nın oğluna, yani Esen Bey’e ait. Döneminin mimari yapısını da örnek olacak şekilde ortaya koyan Esenbey Türbesi, Niğde şehir merkezinde bulunuyor.
20. Dışarı Camii (Çelebi Hüsamettin Camii)
Niğde şehir merkezinde bulunan Dışarı Camii ya da bilinen diğer adıyla Çelebi Hüsamettin Camii, günümüzde hala aktif olarak ibadete açık. Zaman içerisinde birkaç onarım gerçekleşmiş olsa bile eski halini büyük oranda korumuş. Tek kubbesi bulunan caminin ayrıca minaresi de bir tane. Üzerindeki işçiliğinin detaylı ve özenli olduğu dikkat çekiyor. Sade bir yapı olarak karşımıza çıkan Dışarı Camii, Niğde’yi ziyarete gittiğinizde görülmeye değer bir nokta diyebiliriz.
21. Ermeni Kilisesi
Bazilikal planlı bir kilise olarak karşımıza çıkan Eski Saray Mahallesi’ndeki Ermeni Kilisesi, tamamen kesme taşlardan inşa edilmiş. Yakınlarındaki başka bir kiliseyle olan mimari uyumu sebebiyle yakın tarihlerde, yani 19. yüzyıl zamanlarında inşa edildiği düşünülüyor. Kapısının önünde bulunan iki sütun, giriş kısmını süslemekle beraber, gerekli restorasyonlarla birlikte daha da güzel bir hal alacak gibi duruyor.
Kilisenin iç kısmında zamana yenik düşmüş olan freskler zamana yenik düşüp yok olmuşlar ancak yapının iç kısmı genel halini korumuş. Günümüze kadar gelmiş olan Ermeni Kilisesi, Niğde’deki dini ve kültürel zenginliğin bir parçası olarak bizleri karşılıyor.
22. Hanım Camii
Klasik cami mimarisine göre daha köşeli bir mimari özellik barındıran Hanım Camii’nin inşa tarihi 1452’dir. Kaynaklara göre Murat oğlu Hacı Dursun tarafından yaptırılmış olan caminin sade ve bir o kadar da görüntüsü, ahşap direkleriyle birlikte hem taşın hem de ahşabın bir arada güzel bir uyum yakaladığı güzel bir görsellik ortaya çıkarıyor.
23. Halil Nuri Bey İlçe Halk Kütüphanesi (Bilginler Konağı)
Bor ilçesi içerisinde bulunan Bilginler Konağı, cumbalı yapısı ve nostaljik havasıyla onu ziyaret edenlere eski zamanları güzel bir şekilde hatırlatan, şirin ve bir o kadar da kendine göre heybeti bulunan bir yapı. Zaman içerisinde iç ve dış restorasyonlar da yapılmış olan Bilginler Konağı, Halil Nuri Bey İlçe Halk Kütüphanesi adıyla Bor ilçesinde bulunan bir kütüphane olarak değerlendiriliyor.
24. Cullaz Mescidi
Yine Niğde il merkezinde bulunan ve Osmanlı Devleti döneminden kalma yapılardan biri olan Cullaz Mescidi’nin ilginç bir yönü, zaman içerisinde gerçekleştirilmiş olan tamirat ve yenilemelerle birlikte sanki yeniden inşa edilmiş gibi durmasıdır. Orijinal inşa tarihi de 1762 olarak kapısının üzerindeki kitabede bulunan Cullaz Mescidi, Niğde’deki ziyaretçilerini bekliyor.
25. Karatlı Kuş Kayası ve Kaya Mezarları
Niğde’nin Karatlı Kasabası’nın güneybatısında yer alan Karatlı Kuş Kayası ve Kaya Mezarları, bölgede bulunan bir vadinin iki yamacında konumlanmış. Güney yamacında 11, kuzey yamacında 4 mezar, yani toplamda 15 mezar şeklinde karşımıza çıkan Karatlı Kaya Mezarları, az çok birbirine benzer şekilde yapılmış. Kapadokya Bölgesi’ndeki gibi volkanik tüf oluşumlarından ihtiva eden bu kaya mezarları, vaktiyle yapısı gereği kolaylıkla şekillendirilmiş. Eğer tarihe tanıklık etmenizi sağlayacak olan Karatlı Kuş Kayası ve Kaya Mezarları’nı görmek istiyorsanız, Niğde’ye gitmenizi tavsiye ederiz.
Niğde’yi keşfetmek için avantajlı Niğde otelleri için linke tıklayabilirsiniz.
Kaynak: https://www.enuygun.com/bilgi/nigde-de-gezilecek-yerler/
